Topraktan Tohuma Giden Yol

Çiftçi bir ailenin çocuğu olmak çok bedel ödemeyi gerektirir. Cemal ve Cemil tamda böyle bir ailenin çocuklarıydı. Aralarında çok yaş farkı olmayan iki kardeştiler. Cemal evin ufak oğlu, okumaya meraklı bir gençti. Okuluna olduğu kadar ailesine de çok düşkündü. Hatta ailesine olan düşkünlüğü okula ara vermesine sebep olmuştu. Aile içerisinde de en çok babasına düşkündü. O ne diyorsa dinler, onunla beraber tarlaya giderdi. Evin büyük oğlu Cemil ise babasıyla sürekli tartışma halindeydi. Babasının yaptığı işleri beğenmezdi.

Cemal ile Cemil’in babaları kanaatkâr bir insandı. Kendi gücünün yettiği kadarıyla işlerini planlardı. Tarlalarını bile ona göre ekerdi. Boşta kalan tarlalarını ise kiraya verirdi. Cemil ise işleri büyütmek ister, sürekli hayallerinden bahsederdi. Diğer tarlaları da ekmek için babasını ikna etmeye çalışırdı. Babası “Oğlum bu işler öyle kolay değil. Büyük işler yapmanın bir bedeli var. O kadar ekini kontrol etmek, pazarlamak kolay değil. Benim de ona yetecek gücüm yok. Bak kardeşin de okumak istiyor. Bu işler ekip işi, zorluk çekeriz.” derdi. Cemil babasını dinliyor gibi yapsa da gönlü işleri büyütmekteydi.

Bir gün babaları rahatsızlanarak yatağa düştü. Cemil babasının rahatsızlığına üzülmüştü. Ama bir yandan da hayallerini gerçekleştirmek istiyordu. Kardeşi Cemal’e hayallerini, projelerini anlatmak istedi. Fakat Cemal abisine; “Babam rahatsız, iyileşsin beraber ortak karar verelim.” deyip kardeşini geçiştiriyordu.

Cemil kafasına koymuştu, işleri büyütecekti. Bu işlerle ilgilenen bir firmaya danıştı. Danışmanlık yapan firma; devlet desteklerinden bahsetmişti. Bu desteklerden nasıl istifade edileceğini anlatmıştı. Firma bunları anlattıkça, Cemil daha da heveslenmişti. Babasına üstü kapalı şekilde konuyu açtı. Bazı işlerin yürümesi için vekaleten yetki istedi. Babası da ihtiyaç olabilir düşüncesiyle tüm yetkileri oğlu Cemil’e verdi. Kardeşi Cemal bu durumdan biraz işkillendi. Abisinden yapılacak işlerden onu da haberdar etmesini istedi.

Danışman firma anlaşmak için Cemille görüşmeye geldi. Cemal de oradaydı ve duruma şahit oldu. Abisine de son defa uyarısını yaptı.

- “Cemil abi babamız işleri büyütmek istemediğini söyledi. Sen buna rağmen anlaşma yapıyorsun.”dedi.

-    Abisi ise; “Cemal sen bu işlerden anlamazsın. İşler büyüdüğünde babamız bu duruma sevinecek, bizimle gurur duyacak.” diye cevap verdi.

Cemil’in büyüme isteği bilincini kapatmıştı bir kere. Kardeşinin uyarıları onu pek etkilememişti.

Egonun istekleri bilinci kapatır.

Cemal, abisiyle anlaşamayınca da okula dönme kararı aldı. Ve okuluna devam etmek için köyünü terk etti. Ziraat mühendisliği okuyordu, toprakla ilgili deneyime sahipti. Teknik açıdan olan eksikliğini ise okulda tamamlıyordu. Farklı şehirlerin toprak yapısını inceleme fırsatı elde ediyordu. Hocaları Cemal’i çok sevmiş ve benimsemişlerdi. Çalışkanlığına ve azmine hayran kalmışlardı. İlerleyen dönemde ona bir araştırma görevi verdiler. Ata tohumu bulmak için şehir şehir dolaşması istenmişti. Farklı yerlerden ata tohumunu araştırıp toparlıyordu. Uygulamak ve çoğaltmak için ekim yapıyordu. Cemal’in çoğaltma işi başarıyla gerçekleşince üstün başarı ödülü almıştı.

Başarıya ulaşmanın anahtarı o konuda sebeplere bedel ödemekten geçer.

Cemal mezun oldu ve köyüne döndü. İki kardeş ilk başta özlemlerini giderdiler. Sonra abisi durumları kardeşine anlatmaya başladı.

“Kardeşim biliyorsun işleri büyütmek için uğraşıyordum. Devlet desteği almak için sözleşme yaptık. Bütün tarlalarımızı ipotek altına alarak destek oldular. Yurt dışından gelen tohumları ektik. Ama ektiğimiz tohumları analiz etme fırsatımız olmadı. Bir süre sonra tohumlar çürümeye başladı, nasıl olduğunu anlamadık.”

İşlerin miktarı çoğaldıkça etkisi azalmıştı.

- “Ekinleri yetişmeyince de devletin yaptığı anlaşmaya uyamamış olduk. Bu sebeple bize sözleşme gereği ceza kesildi. Babama da söyleyemiyorum rahatsızlığı sebebiyle. Ne yapacağım bilmiyorum, topraklarımızı kaybedebiliriz.” dedi.

Cemal bir süre sessizce durumu düşündü. Aklına üniversite de yapılan tohum çalışması geldi. Hemen durumu ünivesitede ki hocalarına anlattı. Nasıl verimli bir tarım yapabilirler değerlendirdiler. Sonrasında yetkililerle görüşmeler yaptı, zaman istedi.

Cemal’e tam yetki verildi, önce topraklar temizlenip havalandırıldı. Sonrasında tarlalara ata tohumları ekildi. Abisi Cemil de Cemal’e yardımcı oldu. Tohumlar başarılı bir sonuç vermiş, cezaları iptal edilmiş, tarlaları da kurtulmuştu.

Cemil hızlı yükselme hırsına kapılmıştı. Buda sonuç odaklı hareket etmesine sebep olmuştu. Az kalsın bütün tarlalarını kaybetmelerine neden oluyordu.

İnsanlar hayatta istekleri ve ya hırslarıyla bir yere varamıyor. Ancak başladığı yere geri dönüyor. Çok yoğun istekler kişinin ayrıntıları kaçırmasına sebep olur.

Cemal, abisi gibi sonuç odaklı değildi, sebeplere konsantre olmuştu. Azimle ve sabırla araştırmış ve sebepleri oluşturmaya bedel ödemişti. Ve onu başarıya ulaştıran da bu olmuştu.



Yorum Gönder

0 Yorumlar