Mektubun Sırrı

Arif, yine çok özlemişti sevdiklerini ama pek dile getiremezdi. Yine çıktığı uzun iş seyahatlerinden birindeydi. Her gidişinde aklı geride bıraktıklarında kalırdı. Fakat bu sefer farklıydı, içindeki özlem duygusu ustalık boyutuna ulaşmıştı. Sabrı ise hala çıraklığı geçememişti. Arif, duygusal biri olmasına karşılık, bir o kadar da ketumdu. İçindekileri rahatça bir türlü söyleyemezdi. Ya istediği gibi konuşamayıp yanlış anlaşılırdı, ya da kısa cümlelerle geçiştirirdi. Kendi de farkındaydı, insanlar sevildiğini, özlendiğini duymak isterdi. Bu sorunu bir şekilde çözmek istiyordu. Öyle ya; bu hayatta soru varsa çözüm de olmalıydı.

Düşündü, taşındı eskiden insanların mektuplaştığı aklına geldi. Tabi ya; bu kadar iletişim aracı yokken de insanlar haberleşiyordu. Hem de şimdikinden daha iyi iletişim kuruyorlardı. Şimdi çok daha kolay sevdiklerimizle iletişime geçmek. Ancak Arif merak ediyordu; “İnsanlar neden eskiden daha iyi ilişkiler kuruyorlardı? Neden birbirlerine karşı daha kibarlardı? Neden tahammülleri daha fazlaydı? Neden daha sabırlıydılar? Tüm bunların mektupla bir ilişkisi olabilir miydi?”

İnsanlar eskiden birbirlerine mektup yazarlarmış. Kâğıt kalem şimdiki gibi kıymetsiz değilmiş. Bir mektup tane tane, kelimeler özenle seçilerek yazılırmış. O mektubun bir ağırlığı varmış. İpek mendil gibi dikkatlice, zarflara konurmuş. Böyle zarif şeyler artık hayatımızda yok. Artık kimse cebinde işlemeli mendil de taşımıyor. Tüm bunları düşündükten sonra kararını verdi, mektup yazacaktı. Birkaç denemeden sonra içine sindi yazdıkları. Aslında yazı yazmak düşünerek konuşmaya benziyordu. Mürekkep bir kere kâğıda değdikten sonra geri dönüşü yoktu. Konuşurken kelimeler de böyleydi. Bir kere karşısındakinin kulağından girdi mi, insan geri alamaz. “Anlatmak istediğimi, karşı tarafın anlayacağı şekilde, en iyi nasıl söylerim?” Mektubu, dikkatlice ve özenle, bu soruyu sorarak yazdı. İnsan yazarken kelimeleri istediği gibi seçiyordu. Konuşurken bu kadar seçici olamadığını fark etti.

“Mektup yazmak ne zor işmiş! Telefonla mesaj atsam, şimdiye on mektup göndermiştim. Fakat eline kalemi alınca, insana bir şeyler oluyor. Kâğıt, kalemden bir bedel istiyor. Mektubu okuyanda da elbet bu bedelin bir karşılığı olur. Bir de bu mektubu göndermek lazım. Onca mesafe, acaba kaç günde gider? Hadi gitti diyelim, işin daha yarısı bitti. Asıl mesele mektup yazmak değilmiş ki! Mektubun cevabını beklemek daha zormuş. Telefonla gönderse yazdığını hemen okurdum. Şimdi vereceği cevap çok kıymetli oldu. Beklerken ne çok şey geliyor insanın aklına.”

Bekleyişler… Oğlu askerde anneler… Üniversite sonucunu gözleyen gençler… Nişanlısı gurbette kızlar… Parasız yatılı sonucunu bekleyen çocuklar… İki mektup arasında zamanı bükerlermiş. İnsanlar iletişime geçerken, ne kadar çok bekleme bedeli ödermiş. Sabretmek büyütür, olgunlaştırır, bakışlarına bir anlam katar. Gülüşlerine yansırmış, bu hasret ve bekleme hali. Günlük hayatlarına devam ederken, ceplerinde şifalı hüzünler taşırlarmış. İnsana iyi gelen bazı acılar vardır. Ne garip, eskiden insanlar daha çok anlık acılar çekerlermiş. Buna rağmen, çok daha mutlularmış. İşte böyle bedeller ödeyerek mektuplaşırmış insanlar. Mektubu yaz, zarfa koy, pulunu yapıştır gönder. Bunlar iletişime geçmenin somut bedeli.

“Gönderdik ama acaba eline ulaştı mı?” Mektubun, iletim raporu yok ki… “Ne yazacak acaba cevaben?” Sabırla bekliyoruz… Beklerken, canımız yanıyor, işte burada soyut bir bedel ödüyoruz. Cevap gelince de tabii ki çok kıymetli oluyor. Postacı bize küçük bir zarfın içinde dünyaları getirdiğinden habersiz. Küçücük zarflarda çaresiz bir hasret gönderiyoruz. İnsan, kendi hasretine bir şekilde katlanır. Asıl sabır gerektiren, karşı tarafın özlemine bir derman olamamak. Bu kadar bedel ödeyince de kıymetli oluyormuş. O mektupları, yıllarca atmaya kıyamayız. Hatta sonradan kitaba çevrilen mektuplar bile var.

Arif’in, elektronik postaların ileride kitap olma olasılığını düşününce, gülesi geldi. Şimdi ne kadar hızlı haberleşiyoruz. Çok basit ve hemen iletişime geçiyoruz. Beklemek yok, beklemek olmadığı için sabrımız da yok. Bu kadar imkân varken, tahammülümüz yok. Oysa imkanlar eskiden çok kısıtlıydı. Fakat bir mektup insanları ne kadar da mutlu ederdi. “Çevrimiçi olduğu halde, on dakikadır mesajlarıma cevap vermiyor’’ diye söylenen insanlar Arif’in gözünün önüne geldi.

Mektubu değerli kılan az olmasıymış. Bir kağıt parçasına tebessümleri, sitemleri, özlemleri, mimikleri sığdırıyormuş insanlar. Aslında onlarca mesaj atarak, söylemek istediğimizin etkisini azaltıyormuşuz. Tıpkı birine sürekli onu sevdiğimizi söyleyerek etkisini azalttığımız gibi…




 

Yorum Gönder

42 Yorumlar

  1. Şimdilerde dipdibeyiz, herkesle heran haberleşebiliyoruz ama aramızda bir bağ yok... O kadar kolay ulaşabildiğine değer vermiyor insan...

    YanıtlaSil
  2. Çok güzel ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  3. Bir mektup göndermek sonrasında ulaşıp ulaşmadığını merak etmek. Nasıl bir cevap gelecek heyecan ile beklemek.. Bir de birbirini sevenler arasında olunca sanki zaman o mektuba bağlı gibi hissettirirdi. Yazanın eline sağlık biraz o duyguları yaşattı bizlere..

    YanıtlaSil
  4. Çocuğum yanlış bir şey yaptığında onu çok fazla uyardığımı farkettim..Neden işe yaramadığını şimdi daha iyi anlıyorum..

    YanıtlaSil
  5. Bir kağıda neler sığdırılabilir. Çok güzel özetlenmiş elinize emeğinize sağlık. İlişkilerimizi gerçeğe en yakın yaşayabilsek.

    YanıtlaSil
  6. Bir kağıda neler sığdırılabilir. Kalemize sağlık. 🙏

    YanıtlaSil
  7. Yazıyı okurken, üniversite yıllarında mektup yazıp cevabını beklediğim zamanları hatırladım. Teknolojik gelişmelerle çok şey kazandığımızı düşünürken, aslında daha çok şeyi kaybettiğimizi görmemize vesile oldu...
    Emeğinize sağlık, güzel bir yazı olmuş....

    YanıtlaSil
  8. İletişim çağında yaşıyoruz değil mi. Aslında iletişim kalitemizin yerlerde olduğu bir çağdayız. Uzakları yakın ettik yakınlarımız uzak oldu maalesef.

    YanıtlaSil
  9. Demek ki “Çok muhabbet, tez ayrılık getirir.” dedikleri kadar var… Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
  10. İletişim kurduğumuzu zannedip aslında tamamen iletişimden uzaklaşıyoruz , güzel bir yazı olmuş teşekkürler

    YanıtlaSil
  11. Emeğinize sağlık, okudukça gurbetteki okul hayatım, askerliğim bir bir gözümün önüne geldi.yüreğime dokundu. Allah razı olsun

    YanıtlaSil
  12. Mektup yazasım geldi :) Beklemenin, sabretmenin, özen göstermenin hayatımıza kattığı güzellikleri anlatan güzel bir yazı olmuş, teşekkürler

    YanıtlaSil
  13. Sabretme bedeli yok ise tahammülsüzlük var.elinize sağlik çok güzel anlatilmiş

    YanıtlaSil
  14. Ellerinize saglik cok guzel.

    YanıtlaSil
  15. Yazı beni geçmişe götürdü.. Bir çok şeyin ne kadar kıymeti varmış ve farkında değilmişiz aslında .. Ağzınıza sağlık

    YanıtlaSil
  16. Harika bi yazı ellerinize sağlık💐

    YanıtlaSil
  17. Çok güzel bir yazı olmuş, geçmişe götürdü.Mektüp nede kıymetli imiş. Yüreğine, ellerine, kalemine sağlık

    YanıtlaSil
  18. Geçmişe götürdü, mektup nede kıymetli imiş . Çok güzel bir yazı olmuş. Yüreğine, ellerine, kalemine sağlık.

    YanıtlaSil
  19. 🌺🍃Teşekkür ederiz, severiz mektupları.

    YanıtlaSil
  20. Guzel bir yazıydı ellerinize saglik

    YanıtlaSil
  21. Guzel bir yazıydı .
    insanı başka başka zamanlara götürdü

    YanıtlaSil
  22. Evet güzel bir yazı, beklemenin, sabretmenin insanı farkında olmadan olgunlaştırdığını ve olgun insan hayattan daha keyf alıp huzurlu olabildiğini bize hatırlatıyor

    YanıtlaSil
  23. Mektup ve modern iletişim araçları arasında güzel bir karşılaştırma yazısı. Eskiye özlem, eskinin kıymetinin bilinmesi yönünde belki şimdinin eleştirisini de yaparak yazılmış. Kısa cümleler, akıcı bir üslup. Yazarımızı tebrik ederim. Yazdıkça bu alanda çok daha ilerleyecek ve faydalı olacaktır.

    YanıtlaSil
  24. ".....yazı yazmak düşünerek konuşmaya benziyordu."
    Tükettiğimiz kelimelerimiz ve tükettiğimiz sabrımız....
    Okurken çocukluğumu anımsadım.Telefonun henüz hayatımıza girmediği o günlerde ne kadar kıymetliydi mektuplar.Annemin yıllarca,kardeşlerinden gelen mektuplara gösterdiği özeni hatırladım.Benim çocuklarım dahi bu hatıralara tanıklık etmişlerdi şaşkınlıkla ......
    Bizi geçmişimize götürerek, bugünümüzü özetlemişsiniz.Emeğinize sağlık .

    YanıtlaSil
  25. Nisanur Kalkan03 Mart, 2024 18:52

    Çok güzel bir yazı bir an nereden nerelere ve nelerden neler kaybettiğimizin hüznünü yaşadım beklemek,merak etmek,heyecanlanmak oysa bir mektup ama içeriği bana yönelik ve bende kalan....Yazıyı okuduktan sonra bütün sevdiklerime mektup yazasım geldi ve bunu yapacağım.Emeğinize sağlık .

    YanıtlaSil
  26. Çok doğru çok gerçek çok duygusal çok samimi bir yazı
    Başarılarını devamını dilerim Rabbim azmini artırsın
    Maşallah barekallah tebarekallah

    YanıtlaSil
  27. Hep eskiler der durururuz şimdilerde eskiden ne çok mektuplasirdık dostlarımzla. Yan yana dahi olsak birbirimize mektup yazardık hatıra kalsın diye. Herşeyi yitirmek çok acı ve bu yazının muhteşemliğine hayran kaldım elinize emeğinize sağlık çok güzel bir yazı olmuş. Mektubun anlam ve önemi her zaman büyük ve kalıcı kalacaktır 🌹

    YanıtlaSil
  28. Gerçekten çok güzel olmuş.Okurken çok duygulandım.Gencligimizde mektuplastigimiz günler geldi, gözümün önüne. Ellerinize ,kaleminize sağlık......

    YanıtlaSil
  29. Asker de iken yazdığım mektuplar geldi aklıma anneme arkadaşlarıma yazdığım mektupları hatırlattı yazı bana hakikaten yazidaki gibi o mektubun cevabını beklerken ki heyecan bambaşka idi

    YanıtlaSil
  30. Yazıyı okurken bana gelen bir mektubu okuyormuşum gibi hissettim. O kadar samimi bir yazı olmuş , tebrik ediyorum. "Mürekkep bir kere kâğıda değdikten sonra geri dönüşü yoktu."
    Arif'in mürekkebinin hiç bitmemesi dileğiyle...

    YanıtlaSil
  31. Çok güzel bir yazı kaleminize sağlık beklemenin güzelliği sabrı umudu
    Şimdilerde unuttuğumuz kavramlar

    YanıtlaSil
  32. Özenin,özleyişin,özel oluşun hikayesi

    YanıtlaSil
  33. Yazının sıradanlığına, gösterişsizliğine ama bir o kadar da en derinden duyulan hislerin, duyguların kaleme alınmasına hayran kaldım. Allah yolunuzu açık etsin; yazılarınız bereketli, kaleminiz güçlü, etkili olsun.

    YanıtlaSil
  34. Hızlı iletişim haberleşmeyi basitleştirdi.Haberleşmenin mektupla yazıldığı zaman duygunun samimiyetin yoğunluğunu çok güzel dile getirilmiş yazıda.

    YanıtlaSil
  35. Hızlı ulaştıklarımızın ne kadar kıymetsiz hale geldiği ne güzel aktarılmış. Birşeyi yüz kez söyleyince etkisini yitirdiği… Kaleminize sağlık

    YanıtlaSil
  36. Seval Alpaslan04 Mart, 2024 18:57

    MaşaAllah çok akıcı ve anlaşılır bir dille çok güzel,unutulmuş noktalara değinmiş.tebrik ediyorum.

    YanıtlaSil
  37. Gerçekten harika bir yazı olmuş, çok şey düşündürdü z kuşağının eksikliği sabretmek çünkü artık her şey çok hızlı. Mektup sayesinde insanlar sabırlı olmayı düşünerek konuşmayı öğrenmiş olmalı. 👌🏻

    YanıtlaSil
  38. Mektuplarimi senelerce saklamisimdir...
    Özenle.Aslinda bu özen insanaydi peki ya şimdi

    YanıtlaSil
  39. Ne güzel yazmışsın ellerine sağlık gerçekten şimdiki zamanda hiçbir şeyin değeri yok eskiden o içini mektuba döküp karşı tarafa gidişinin heyecanı o mektubun geri dönüşün sabırsızlığı çok değerli

    YanıtlaSil
  40. Yazanın kalemine sağlık..

    YanıtlaSil
  41. Mutluluğun sırrını deşifre edip toplumu stresten kurataran kaleme teşekkürler :)

    YanıtlaSil