KARAR

Hamile bir kadın…

Karnındaki bebeğini hayata en güzel şekilde hazırlamanın telaşındaydı. Alanının en başarılı pedagoglarını takip edip, onların kitaplarını okuyarak kendini anneliğe hazırlıyordu.


9 aylık sabırsız ve zorlu bir bekleyiş sonunda bebeği dünyaya gelmişti.

Onu kucağına aldığında o kadar farklı duygular hissetmişti ki ne olursa olsun onu koruyacağının sözünü vermişti kendi kendine. Bunun için de öğrendiği bilgilerle onu iyi bir şekilde yetiştirmesi gerektiğini düşünüyordu. Bebeği için en sağlıklı olanları tercih etmeliydi; yiyecekleri, giyecekleri, oyuncakları, okulu, mesleği…


Bebeği büyümüştü ve onun için en doğru kararları kadın kendisi alıyordu. 

Çocuğu önündeki seçeneklerden birini seçmeye çalıştığında buna müsaade etmeyerek aniden “Hayır” cevabını veriyordu. Onun iyiliğini düşündüğünü zannettiği için…



Anne, okuduklarını kendi isteğine göre evriltip uygulamaya devam ediyordu. Çocuğuna nasıl bir zarar verdiğinin farkında bile değildi.

Oysa çocuğun, kendi kendine üstesinden gelmesi gereken en basit problemleri bile çözmesine izin vermiyordu. Kadın kendisi çözüyordu. Peki problemler ne için vardı, annesinin çözmesi için mi? 

Annesi her çözdüğünde çocuk daha da problemlerini çözemez hale geliyordu. Hata yapmasına fırsat kalmayan çocuk, hata yapıldığında hangi duyguyla baş etmesi gerektiğini de doğal olarak  öğrenemiyordu.

Anne her anne gibi en iyisini yaptığını zannediyordu, oysa ki gerçek bambaşkaydı…


“İnsanoğlu problem çözerek marifetlenen bir canlıdır”.


Seneler geçtikten sonra çocuğu büyümüştü.

Kendi kararlarını alamayan, adım atamayan, özgüveni düşük, kendi kendine iş bulamayan, hata yapmaktan çok korkan bir yetişkin olmuştu. Önüne çıkan seçeneklerde sürekli zorlanıyordu. Vereceği kararlarda “ya mutsuz olursam, ya yanlış yaparsam, altından kalkabilir miyim?” diye kaygılanıyordu. En ufak problemde annesini suçluyordu, ona bağırıp çağırıyordu. 



Veremediği her karar, çözemediği her problem onda daha da baskı oluşturuyordu. Yanlış karar verdiğini anladığında ise, nasıl baş edeceğini bilemeyen, mutsuz bir insana dönüşüyordu.


İyi bir ebeveyn, çocuğunun yerine karar veren değil, onu en doğru kararları alabilecek şekilde yetiştirendir. İyi ile kötüyü ayırt etme marifetini ona kazandırandır. İnsanın seçimlerinin kaliteli olabilmesi ise hayatta karşılaştığı problemlere kendisinin çözüm bulmaya çalışmasıyla olmaktadır. Evet, hayatta her şey istediğimiz gibi gitmeyebiliyor ve hedeflerimize ulaşamayabiliyoruz. Mesele çaba sarfetmek ve olumsuz sonuç aldığımızda “Nerede yanlış yaptım?” sorusunu kendimize sorabilmektir. Çünkü her başarılı insan, önce hata yaptı ve hatalarından ders çıkarttı. Ama annesi, çocuğunun hata yapmasını istemediği için onun adına kararlar verdi ve hata yapamayan, harekete geçemeyen, kararsız bir çocuk yetiştirdi ne yazık ki…


Başkalarının kararlarını kader olarak görme illüzyonuna düşmeden kendi kararlarımızı alabilecek bilinç açıklığında olabilmek dileğiyle...

Yorum Gönder

15 Yorumlar

  1. Bir annenin belki de tek görevi çocuğunu doğru ile yanlışı ayırt edebilen bir birey olarak yetiştirmek değiş mi?

    YanıtlaSil
  2. Dominantlık bir çocuğa yapılacak en büyük kötülüktür

    YanıtlaSil
  3. Kişilerin özgür iradelerine yapılan her müdahale ( çocuğumuz dahi olsa) aslında kime yapılan bir müdahaledir?
    Peki, aynı zamanda, kul hakkına girmiş olur muyuz?
    Kaleminize sağlık Hocam, güzel bir yazı olmuş 🌻

    YanıtlaSil
  4. Güçlü yetişkinler için kendi kararlarını alan, kendi problemlerini kendileri çözebilen çocuklar... Belki de hayal değildir :)

    YanıtlaSil
  5. Çok güzel yazı karar vermek birilerine adına hiç böyle düşünmemiştim

    YanıtlaSil
  6. Ne kadar çok yaptığımız hatalar bunlar. Çocuk hata yapmasın derken en büyük hatayı biz yapıyoruz :(

    YanıtlaSil
  7. İçi cız ediyor insanın okurken... Esasında hiç istemeyeceği bir sonuç için onca zahmete katlanmak...
    Keşke yaptıklarımızın nereye varacağını öngörebilsek...

    YanıtlaSil
  8. İnsan iyi niyetli ana davranışlarımız yanlış olunca köyüye varabiliyor

    YanıtlaSil
  9. Kalem ve aklınıza sağlık

    YanıtlaSil
  10. İnsanların problem çözmesine müsaade etmek de bir marifet. Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
  11. Koşmayı öğrenmek için düşmeliyim, dizlerim kanamalı. Sen değil ben koşmalıyım Anne...
    Kaleminize sağlık 🌼

    YanıtlaSil
  12. Anneliğin en büyük hatalarını göstermiş bize bu yazı… Teşekkürler…

    YanıtlaSil
  13. Dominant bir kişi, gücü eline aldığında, " Senin adına da ben seçer, karar veririm ve gerektiğinde de zorla yaptırırım " gibi hareket eder.
    Peki, her ruh özgür iradeye sahipse, bu kişiye bir hak ihlali değil midir? İyi niyetle dahi olsa yapılan bu müdahaleler, bizi ve karşımızdaki çocuğumuzu nerelere götürür?
    Bilinç açan güzel bir yazı olmuş Hocam, teşekkürler 🌻

    YanıtlaSil
  14. Ben yavruma kıyamam dedikçe, yavrumu çok kolay kıyılacak hale getiriyorum..

    YanıtlaSil
  15. bu güzel yazı için teşekkürler.

    YanıtlaSil